Soğutma Sistemi (Saf Su??)

benimki en son serviste değiştirildi.hangi sudankoydular acep https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley4.gif

 

Sayın Karabulut,

Konuyu açayım. Kastettiğim radyatöre sadece saf su (veya deiyonize su) konulamayacağı idi. Antrifirizle elbette saf su kullanabilirsiniz, yumuşak su kullanabilirisiniz hatta bir arkadaşımızın dediği gibi zorda kalırsanız musluk suyu bile kullanabilirisiniz, sorun olmayacaktır. Fakat saf su yanlız başına aynı tuzlu su gibi son derece koroziftir.

Soğutma suları pek sık değiştirilmezler, bu nedenle de kullandığınız su sert bile olsa sistemde kalıcı sertliğe dönüşüp aşırı miktarda birikmez. Örneğin sertliği 1 Fr sertliği olan Pınar Madran suyunu 3 litre kullandık diyelim. Bu serlikte su İçinde 10 mg/L Ca ve/veya Mg iyonuna tekabül eder ki toplamda 30 mg 2 değerlikli iyon eder. Kabaca hepsi kalıcı sertliğe (bildiğimiz tabirle kirece) dönüşse 70-75 mg eder ki bu miktar radyatör ve motor bloğunda ısı transferini etkilemez. Ama eğer bu su ile bile siz çay suyu kaynatıyorsanız her defasında çaydanlıkta bu kireç birikeceğinden 2-3 yıl sonra en yumuşak (kireci az) suların bile çaydanlığınızda tortu bıraktığını görürsünüz. Bununla birlikte soğutma sıvısı olarak içinde H ve OH dan başka iyon bulunmayan (saf su veya daha iyisi deiyonize) suyu antrifizle beraber kullanmak en iyisidir.

Konu akü olduğunda aküye sadece ve sadece gerçek saf su eklemek gerekir, çünkü diğer sular içinde bulunan iyonlarakü içinde bulunan elektrolit dengesini bozar ve akünüzün veriminin düşmesine neden olur (arada sırada buharlaşan ve elektroliz olan suyu tamamlamak için eklendiğini de düşünürsek iyon birikiminin olacağı açıktır). Bu nedenle aküye saf su eklemek hayati önem taşır.

İyi günler dilerim. Saygılarımla

 

Tanyol'un gereken bilgileri vermiş, teşekkürler,

tam ayrıntısını bilmiyorum ama yeni araçların soğutma suyu sistemi kapalı devre olup sistemdeki havayı da alabilecek şekilde yapılmaktadır. aracın soğutma suyunu değiştirdiğinizde soğutma sıvısını biraz fazlaca koyun. biraz aracı kullandıktan sonra seviyeyi kontrol edin. genelde sistemdeki hava boşalır ve sıvı seviyesi normale düşer. ayrıca sıvının normal koşullarda L seviyesinde olması yeterlidir. yani L seviyesinde 100 bin kmde kullansanız sorun olmaz.

önceki aracım skoda favoritte soğutma sistemleri genelde hassastır. iyi bir ustadan tavsiye ile hiç su koymadan tamamını antifiriz koydum. genelde her favorit sorun yaşarken ben hiçbir sorun yaşamadım yaz-kış. sıvının tamamı antifiriz koyulabilir. ya da çoğunu antifiriz koyup üzerine bir miktar su eklenebilir. bu az miktar su saf su olsa daha iyi olur ama olmasa da size sorun yaşatmaz.

zaten hyundailerde motor soğutma sistemi sorunlu değildir. genelde çok sağlıklı çalışır.

 

Teşekkürler Halil Bey,

Çok doğru ifade etmişsiniz, soğukta L de bile olsa ısındığında bu seviyeyi geçeceğinden problem teşkil etmez. Bu seviyenin altına düştüğünde ise hava yapacağından etkili bir ısı transferi olmayacak ve motor uzun süreli çalışmada belki su kaynatabilecektir.

Soğutma sıvısı olarak tamamen antrifriz kullanılması da sadece düşük sıcaklıklarda suyun donmasını engellemek için değil, aynı zamanda birim soğutma sıvısı başına daha fazla ısı enerjisi taşıyabildiğinden faydalı olacaktır. Saf antrifriz aynı koşullarda daha hızlı soğutur (Q=m.Cp.(T2-T1) olarak bildiğimiz formülde antifrizin Cp si suyun Cp sinden (özgül ısısından) daha fazladır.)

Selam ve Saygılarımla..

 

safsu koymanız sizin yararınızadır. musluk suyunda kireç var çünkü.
ayrıca soğuk yerlerde antifriz oranı 1/2 iken, sıcak yerlerde (mersin gibi)hiç antifriz koymadanda dolsurulabilir.

Su tankı F ile L arasında olmalıdır. bende eskiden bilmeden ağzına kadar doldururdum ama tahliye deliğinden fazlasını atardı ve du deposunun altı falan hep ıslanırdı. o yüzden F çizgisini geçirmemeli.

 

Katılımda bulunan tüm arkadaşlara ve özellikle de Tanyol Dosta verdiği değerli bilgiler için çok teşekkür ederim.
Tanyol Dostum, şimdi saf su ya da deiyonize su, normal çeşme suyu ya da damacana suyu dediğimiz içme sularından, tuzluve dolayısıyla korozif olmasıyönüyle mi ayrılıyor acaba?Ayrıca, siz H ve OH dan başka iyon bulunmayan saf su veya deiyonize sudan bahsetmişsiniz ki bunlar farklı şeyler anladığım kadarıyla, tabi aradaki farkın neolduğunu damerak ediyorum açıkçası.Özellikle H ve OH bulunmayan derken neyi kastettiniz? Konu kimya ile ilgili olduğu için bu konularda pek bilgim yok amailgimi çekti açıkçası, bilgilendirirseniz çok memnun olurum.Teşekkürlerimle.

 

Merhabalar,
Radyatörde su fazla değişmediği için su kaynakları arasında fark pek olamayacağımı söylemiştim.

Piyasada satılan saf su genelde suyun damıtılması ile elde edilir (su buharlaştırılır ve sonra bu buhar yoğunlaştırılır). Bu suda az da olsa H+ ve OH- iyonlarından başka diğer iyonlar (örneğin damıtılan su içinde bulunan veya buharlaştırma ve yoğunlaştırmanın yapıldığı kabın yapıldığı malzemeye ait) da bulunabilir.

Deiyonize su ise bir seri iyon reçinesinden geçirilen ve iletkenliği çok düşük olan bir sudur. Bu reçineler H+ ve OH- den başka tüm iyonları (Na, Ca, Mg ve diğerlerini) tamamen tutar ve geriye sadece hakikaten "saf su" kalır. Bu anlamda ütü, akü için en ideal su budur. Piyasada artık bu yöntemle elde edilen sular "saf su" adı altında satılmaktadır, ama damıtma yöntemi ile deüretilenleri bulabilirsiniz. Bu yöntem membrandan basınçla süzme (ters ozmoz) metodlarıyla da birleştirilebilir.

Damacana sularında ise çift değerlikli iyonlar dediğimniz sertlik yapan Ca+2, Mg+2 az miktarda vardır. Bundan baişka Na+, Cl-, Fe+2,+3 vd. iyonlarından da vardır fakat yine az miktardadır. Sonuçta insan dili ve damağı suyu içerken sertliğini 0.2-0.3 Fr sertliğine kadar saptayabilir. O nedenle içtiğiniz suyu tatlı (yumuşak)buluyorsanız, radyatörünüze gönül rahatlığı ile ekleyebilirsiniz. Yumuşak suyun başka bir göstergesi de sabunu çok köpürtmesi ve elde durulansa bile hafif kayganlık hissi bırakmasıdır.

Musluk sularının içinde ise daha fazla iki değerlikli iyon bulunur ve daha serttir. En sert sular ise kuyu sularıdır, içilmesinin özellikle böbreklere zararı dokunur. İnsanın bu iyonları belirli miktarlarda günlük olarak alması elzemdir ama size menba suyundan almanızı veya soda içmenizi tavsiye ederim.

Yardımcı olabildiysem mutluluk duyarım.

Selam ve Saygılarımla

 

Sayın Tanyol, verdiğiniz bilgiler içinçok teşekkür ederim.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde en değerli unsur bilgi iken ve bu bilgi sayesinde bu ülkeler dünyada önemli bir yere sahipken!, maalesef bizim ülkemizde neredeyse en önemsenmeyen unsur da yine bilgidir malumunuz.
Piyasada saf su adı altında litre fiyatları 1 ila 3 lira arasında değişen markalar görüncekonu dikkatimi çekmişti. Böylece damıtılarak ve anlattığınız diğeryöntemle elde edilen saf sular olduğunu, fiyat farkının dabelki! bundan kaynaklanabileceğini öğrenmiş olduk. Tabi, bu "saf su"ların üzerlerindeüretilme biçimlerine ilişkin bir bilgi de bulunmamasından dolayı gerçek"saf su" olup olmadığı da anlamamız zor gibi görünüyor. Bu nedenle,damıtma yöntemiyle saf su elde etme ile ilgili aktardığınız bilgi bana, aracın radyatörüne su eklerken ya da tümünü değiştirirken en azından kireçten arındırmak için damacana suyunu kaynatıp soğuttuktan sonra kullanma fikrini verdi?

 

Rica ederim Sayın Karabulut,

Damacana suyunu kaynatırsanız, içinde bulunan çift değerlikli iyonları kireç olarak çökeltip kurtulursunuz (radyatörde asıl tehlike kireç taşı yapan bu iyonlardır).Ancak bu suyu ütüde ve aküde kullanmayın, kaynatılarak çökelmeyen iyonlar içerirler.

Piyasa saf sularına gelince; saf yerine konmamak için suyun iletkenliğini ölçebilirsiniz. İletken ölçer akücülerde ve bu suyu üretenlerdebulunan pahalı olmayan bir cihazdır. Suyun iletkenliği 1 mikroSiemens veya daha ufaksa su hakikaten saftır. İçinde iyonlar arttıkça iletkenlik de artar.

İyi günlerdilerim.

 

Saf su diye bahsi geçen havadaki nemden ibaret tir.

Buda Oda yada işyeri klimalarından çıkan su kullanımını gündeme getirir.
Yani Klimalardan çıkan suyu boşa akıtmayınız.

Akü ve araçlarda kullanılabileceğinden depolayabilirsiniz.

Ayrıca ;
https://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=14961&KW=antifiriz

1. sayfanın sonunu ve 2. sayfayı bir okumanızı tavsiye edebilirim.

https://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=14421&KW=t%FCbitak&PN=2

 

Radyatör kapağı sayesinde sistem belli bir basınca kadar (kapak üstünde yazar 0.9 bar gibi)kapalı çalışır. Basınç arttığında fazlalık genleşme kabına (yedek su deposu diye bilinir ama alakası yok) atar. Basınç tekrar düştüğünde ise yine radyatör kapağı sayesinde genleşme kabında su geri çekilir. Düdüklü tencerenin çift taraflı çalışanı gibi düşün.